Orta Doğu’daki dengeleri sarsan bir iddia gündeme oturdu: İran, uzun yıllardır destek verdiği Hamas ve Hizbullah’a olan stratejik desteğini geri çekti. Bu iddia, hem bölgesel siyaseti hem de bu iki örgütün geleceğini yeniden şekillendirebilir. Özellikle Hasan Nasrallah’a yönelik suikast girişimi, bu iddiaların gölgesinde dikkatleri üzerine çekiyor. Nasrallah, Lübnan’da Hizbullah lideri olarak bilinirken, son dönemdeki gelişmeler İran’ın bu örgütle olan ilişkisini sorgulatır hale getirdi.
İran, Hamas ve Hizbullah gibi örgütlere verdiği destekle yıllardır bölgede nüfuzunu artırmayı başarmıştı. Ancak son dönemde yaşanan gelişmeler, İran’ın bu örgütlerle arasındaki bağları kopardığına dair spekülasyonları güçlendirdi. İran’ın Hamas ile olan ilişkileri, özellikle Gazze'deki son çatışmaların ardından soğumaya başlamış, bu örgütle arasına mesafe koyduğu ileri sürülmüştü. Aynı şekilde Hizbullah’ın da İran’dan beklediği desteği alamadığı iddiaları, Lübnan’daki dengeleri değiştirebilir.
Bu gelişmelerin ardından, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’a yönelik suikast girişimi, bölgedeki tansiyonu daha da artırdı. Nasrallah’ın suikasta hedef olmasının ardında hangi güçlerin olduğu henüz netlik kazanmasa da, bu olayın İran’ın Hizbullah ile bağlarını koparma stratejisiyle bağlantılı olabileceği konuşuluyor. Bölgedeki analistler, İran’ın kendi iç dinamiklerine odaklanarak, özellikle Suriye’deki varlığı ve ekonomik zorluklar nedeniyle dışarıya verdiği desteği sınırlamak zorunda kaldığını belirtiyor.
Hasan Nasrallah, suikast girişiminden yara almadan kurtulmuş olsa da, bu olayın Hizbullah’ın geleceği üzerinde derin etkiler bırakacağı kesin. Lübnan’da hem iç siyasi hem de bölgesel dengeleri etkileyen Hizbullah, İran’ın desteği olmadan ne kadar güçlü kalabilir sorusu da gündemde. Nasrallah’ın bu suikasttan sonra yapacağı açıklamalar ve Hizbullah’ın İran’la ilişkilerindeki olası değişim, önümüzdeki dönemde Orta Doğu’da önemli sonuçlar doğurabilir.
İran’ın, Hamas ve Hizbullah’la olan ilişkilerindeki bu ani dönüş, bölgedeki tüm dengeleri yeniden şekillendirebilir. Hem Lübnan hem de Filistin sahasındaki gelişmeler, uluslararası camianın yakın takibinde olacak.
