Türkiye’nin dört bir yanında kutlanan bayramlar, genellikle birlik ve beraberlik duygusunun pekiştiği, insanların sevdikleriyle bir araya geldiği, mutluluk içinde geçen özel günlerdir. Ancak bu yıl Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Özgür Özel'in dikkat çektiği gibi, birçok kişi için bayram coşkusu eksik kalmış durumda. Özel, yaptığı açıklamada bayramın anlamını derinlemesine sorgulayarak, “Bu bayram bize bayram gibi gelmedi” ifadelerini kullandı. Peki, Özgür Özel’in bu sözleri hangi sebeplerle dile getirildi? Ülkemizdeki ekonomik, sosyal ve psikolojik dinamikler bayram ruhunu nasıl etkiledi? İşte bu soruların yanıtları.
Bayramlar, İslam kültürünün önemli parçalarından biri olarak, toplumda birlik ve beraberliği pekiştiren, insanların sevdiklerine kavuştuğu dönemlerdir. İnsanlar bayramlarda birbirlerine hediyeler verir, birlikte yemekler yer ve dua ederler. Ancak, Özgür Özel’in belirttiği gibi bu yıl için bu anlamlı günün ruhu eksik. Türkiye’nin birçok yerinde ekonomik zorluklar, işsizlik, enflasyon ve sosyal adaletsizlik gibi sorunlar, bayram coşkusunu saran karamsarlığı artırdı. Özellikle dar gelirli aileler, bayram döneminde gerekli olan harcamalar için zorlandıklarını belirtirken, bu durum bayrama olan hazırlıklarının da kısıtlı kalmasına sebep oldu. İnsanlar genellikle bayramda birbirine destek verme, yardımlaşma alışkanlıklarını sürdürürken, bu yıl birçok aile lüks tüketimden uzak kalmak zorunda kaldı.
Özgür Özel, bayramda yaşanan bu moral bozukluğunu sadece ekonomik duruma bağlamadı. Toplumun genel havasının da olumlu yönde olmadığını ve insanların geleceğe dair karamsar bir bakış açısı geliştirdiğini ifade etti. “Bu bayram bize bayram gibi gelmedi” sözleriyle yalnızca kişisel bir hissi değil, aynı zamanda toplumsal bir kaygıyı dile getirdi. Özellikle son yıllarda artan siyasi belirsizlikler, sosyal huzursuzluklar ve giderek derinleşen ekonomik kriz, insanların mutluluğunu ve bayram sevinçlerini yerle bir etti. Birçok insan sevdikleriyle bir araya gelmekte, bayramı kutlamada dahi zorluk yaşıyor. Bu durum, bayramın sosyal ve kültürel değerlerini de olumsuz etkilemekte.
Özgür Özel’in bayram mesajı, sosyal adaletin ve eşitliğin önemine de dikkat çekiyor. “Bayramlar paylaşmaktır, ama bu yıl paylaşacak çok az şeyimiz kalmış gibi görünüyor,” diyen Özel, toplumun her kesiminin bayram coşkusunu yaşaması için gerekli adımların atılması gerektiğini vurguladı. Bu durum, sadece bireysel bir kaygı değil, aynı zamanda ülkenin geleceği adına da büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Özel, “Umudumuzu kaybetmemeliyiz, ama bu umudu tekrar yeşertmek için önce gerçek sorunlarımızla yüzleşmemiz gerekiyor” diyerek, toplumu duyarlı olmaya çağırdı.
Sonuç olarak, bayramlar sadece birer kutlama zamanı değil, aynı zamanda toplumsal bağların kuvvetlendiği, insanların sevdiklerine destek olma fırsatı bulduğu dönemlerdir. Ancak Özgür Özel’in ifade ettiği gibi, bu bayram coşkusunun eksikliği sadece bireysel bir durumdan ibaret değildir; toplumsal bir mesele haline gelmiştir. Ekonomik sorunların ve sosyal adaletsizliklerin ön planda olduğu bir ortamda, insanların bayram sevincini yaşayamaması, geleceğimiz adına kaygı verici bir durumdur. Tüm bu sorunların üstesinden gelmek için hem bireysel hem de toplumsal olarak birlikte hareket etmemiz gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki; bayramlar barış, sevgi ve kardeşlik duygularının yaşandığı özel günlerdir ve bu ruhun yeniden hayata geçirilmesi için çaba sarf etmek hepimizin ortak sorumluluğudur.